Psikoloji alanının bireyler ve toplum üzerindeki etkisinin her geçen gün arttığını vurgulayan İstanbul Rumeli Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ömer Faruk Şimşek, bölümün sunduğu fırsatlar ve eğitim kalitesi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Ömer Faruk Şimşek, “Psikoloji, günümüzde sadece bireylerin ruh sağlığını anlamak ve iyileştirmekle kalmayıp, aynı zamanda...
10.09.2024
0
DİJİTAL DÖNÜŞÜME GÜNEŞ ENERJİSİ DESTEĞİ ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ABDULKADİR URALOĞLU: -“TÜRKSAT, ENERJİSİNİ GÜNEŞTEN ALACAK. 131 DÖNÜMLÜK DEV GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALİ BİR YILDA 15 MİLYON KWH ENERJİ ÜRETECEK” -“SANTRAL, TÜRKSAT’IN ANKARA’DAKİ TÜM YERLEŞKELERİNİN ENERJİ İHTİYACININ TAMAMINI KARŞILAYACAK, YILDA 60 MİLYON TL TASARRUF SAĞLAYACAK” -“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELE ÇERÇEVESİNDE YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARININ...
10.09.2024
0
Koroner arter hastalıkları, kalbe kan sağlayan damarların tıkanması veya daralması sonucu ortaya çıkar ve kalp krizi gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Bu hastalıklarda en sık başvurulan tedavi yöntemlerinden biri **koroner bypass ameliyatı** ve **koroner stent işlemidir**. Ancak, Prof. Dr. Nevrez Koylan’ın uyarısına göre bu işlemler sonrası “motoru sıfırladık” yanılgısına düşmemek...
10.09.2024
0
CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, İl Yöneticilerimiz, İlçe Başkanlarımız, Antalya Milletvekillerimiz Aliye Coşar, Cavit Arı, Aykut Kaya, Manavgat Belediye Başkanımız Dr. Nefi Kara, İl Kadın Kolları Başkanı Necla İnci Bayrak, Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk ve partililerimiz ile birlikte 2024-2025...
10.09.2024
0

Ramazan Bayramı Mübarek Olsun

Ramazan Bayramı Mübarek Olsun
Yayınlama: 16.04.2024
Düzenleme: 16.04.2024 18:15
14
A+
A-

Sevgili okurlarım !

Ramazan ayına daha dün girmiştik, ilk sahur oruç derken Ramazan ayının son gününe geldik. Ramazan ayının 1. günü, haftası, 10. Günü, kadir gecesi derken, sonuna geldik. Dün akşam son teravih namazını kıldık. Hatip duaları okundu. Bir kez daha ramazan ayında, Allahın rahmeti bizleri kuşattı, yeryüzüne bol rahmet indi, af dileyenin günahları affedildi, dualar okundu. Allah Kullarının iyilik ve ibadetlerini görüp, iftihar etti.

Bu öyle bir aydı ki; İçinde bin aydan hayırlı, Kuranın indiği Kadir Gecesi vardı. Allah bu mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazı meşru kıldı. Bu ayda küçük büyük hayır yapan insanlar, başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap aldı. Bu ayda bir farzı yapan, başka aylardan yetmiş farz yapmış sayıldı.

Bu ay müminlerin rızkının arttığı aydı. Kurumlar, hayırseverler, kişiler, mümin kardeşlerine iftar yemekleri verdi. Bereketli kazanlarda pişen yemeklerden oluşan sofralarda aç olanların karnı doydu, yüzleri güldü. Yemek duaları ile Cenabı Allaha, şükürler edildi.

Maalesef, tabiatın kanunu “ Her canlı doğar, yaşar ve bir gün ölür” Doyamadığımız dünya nimetlerini, en sevdiklerimizi, bir gün gelecek bırakıp gideceğiz. Her yıl olduğu gibi bu yılda mübarek ay ramazan ayında, bayramı göremeden ölen, mümin kardeşlerimiz oldu. Seneye de, ramazan ayına çıkamayacak, son ramazan ayını kutlayan mümin kardeşlerimiz olacak.

Her yıl bayram sabahında, bayram namazı öncesi camide vaaz dinler iken, ölen akrabalarımı, dostlarımı, arkadaşlarımı, komşularımı hatırlarım. Kendi kendime hayat muhasebesi yapar, hüzünlenir, ölümlü olan bir dünya düzeninde, iyilikler, güzellikler, hoşgörü, insanı yaratandan ötürü sevmek, insanca yaşamak var iken; Neden insanlar kalp kırar? Kötülükler yapar? Yakar, yıkar, bozar, birbirleriyle kıyasıya mücadele eder, diye düşünürüm.

Zamanın su gibi akıp gittiği, ölümlü yaşamın olduğu bir dünyada insan olarak bilmeliyiz ki; dünya hayatından ebedi dünya yolculuğuna çıkar iken; malı, mülkü, şanı, şöhreti, makamı, en sevdiklerimizi, yakınlarımızı, dostlarımızı burada dünyada bırakıyoruz. Buradan sadece yapmış olduğumuz hal hareketlerimiz karşılığında günah ve sevaplarımızı, ibadetlerimizi, hayır ve hasenatlarımızı götürebiliyoruz. Arkamız da da dua okuyabilecek hayırlı bir evlat yetiştirebildiysek, topluma faydalı bir iş yapabildiysek ne mutlu bize!

Yarın ülkemizde kutsal Ramazan Bayramımızı kutlayacağız.

Ramazan ayının son günlerinde, her yıl kendi kendime düşünmeye başlarım.

Kendimi bildim bileli, bayramlar yaklaştıkça içime bir hüzün çöker.

Biryandan hüzün yaşarken, biryandan da, kendimi, çocukluk dönemlerimde geçirdiğim, o güzel bayramlarda hissederim.

Yüreğimde fırtına eser, bu yüreğimde esen fırtına beni eski güzel günlere, şehit haberlerinin olmadığı kan dökülmediği, ekonomik sıkıntıların en az olduğu, insanların ekonomik sıkıntılara bile göğüs gererek, az kanaat geçinirken bile şükrettiği, lüks yaşamla değil, doğal mütevazi yaşamla mutlu olmayı başarabildiği, rantçıların, fırsatçıların piyasada olmadığı huzurlu güvenli sıkıntısız günler gelir aklıma.

Herkesin bir birine sevgi saygı duyduğu, evde çevrede, ülkede, iyi güzel hoş sözlerin konuşulduğu, hısım akraba, dost arkadaş, komşu ziyaretlerinin yapıldığı, helal kazançlarla geçirilen, huzur güven ortamında geçen bayramlar. O, güzel huzurlu güvenli mutlu ortamlarda geçen bayramlar ne güzel idi.

Bir ramazan ayı daha bitiyor.

On bir ay boyunca hep hasret kalmıştık ramazan ayına, tekrar kavuşmak için ayları saydık, ramazan ayının bereketine Müslüman olarak hep inandık.

Yine bu yılda ramazan ayı geldi, rahmeti gönül’ü fethetti, bizleri bir kez daha duygulandırdı. Daha dün gibi ilk sahurda teravih namazında “Hoş geldin, gönüllere huzur getirdin, Ey! En kutsal mübarek ay şehri ramazan” demiştik. Şimdi ise elveda Ey şehri Ramazan diyoruz.

Ramazan ayının ilk on günü rahmet idi. Ortasında geçen on günü mağfiret, son on günü ise kurtuluşa erişmekti .Bu ay, bin aya bedeldi, sonu cennet idi.

Ramazan ayını idrak eder iken, bu yılda iftar, sahur sofraları zevkle kuruldu.Fakir sevindirildi, karnı doyuruldu, ramazan boyunca akraba dost arkadaş ziyaretlerinde bulunuldu, bu ay da müminler günah tan arınıp, sevap için hep koştu.

Bu ayda azgın nefse kelepçe vuruldu.Oruçla, beden ruh tan şeytanlar kovuldu, Oruç tutunca, beden ruh sıhhat buldu, oruç tutup, tövbe ederek yaratandan af dilendi.

Kuranın ilk indiği gece bu ayın hak katında yeri bir başka idi. Bu ayda inen Kuran’dı. İnananların rızkının arttığı ay bu ay idi.

Ömür tükenmekte, geçmekte o güzel yıllarımız, o genç bedenlerimiz yaşlanmakta, yaşlılarımız edebi dünyaya her an hazırlanmakta.

Olumsuz, güvensiz, yarının ne olacağını bilmediğim bir yaşantıda,

Sürekli, kavgacı üslubun yaratılmaya çalışıldığı gerginlik ortamında, ekonomik sıkıntılardan dolayı güvenli huzurlu mutlu şekilde gezip seyahat edemediğim ülkemde , ne kadar üzücü ki ; yabancılar alım gücü düşen paramız karşısında paralarının değeriyle ülkemizde her yerde en iyi şartlarda tatilini geçirmekte, ev bark mülk alıp en iyi ortamlarda yaşamakta , ülkemin insanının ise bayramda evine bir tepsi tatlı bile alıp götüremediği , torununa bir cep harçlığı bayram parası veremediği bu acıklı durumun olduğu, bizi yönetenlerin ise bir türlü sorunlara yıllardır çözüm bulamadığı gibi, birde vatandaşa sürekli sabretmek/sabır diledikleri , enflasyon canavarına bizi ezdirdikleri bir ortamda ,

Ben hangi bayramı kutlayacağım.

Hangi bayramı kutlayarak mutlu olacağım.

Birden bir türkünün sözlerini hatırladım.

“Bayram gelmiş neyime,

Kan damlar yüreğime,”

Bayram arifesine girmekte olduğumuz günde,

Müslüman coğrafyasında, Türk diyarlarında kan akıyor.

Akan kan insan kanı, dünyanın neresinde, hangi ırka mensup olursa olsun, biran önce durdurulmasını istiyorum.

Anadolu’da terör belasında kaybettiğimiz insanıma, Çin Doğu Türkistan’da zulüm gören Uygurlu soydaşıma, Kırım ‘da Rus işgal altında her gün yeni yasaklarla yaşama hakkı kısıtlanan Tatar karındaşıma, Rusya saldırganlığı işgali altında batı desti kıpçak Ukrayna toprağında ölen onca insana, Irak’da , Süriye’de katledilen Türkmen kardeşime nasıl üzülüyorsam, Yahudilerin Gazze’de katlettiği yüzlerce Arap, Filistinli Müslüman kardeşime de, Arakan’da, Bosna’da akan kanada aynı acıları yürekten hissederek üzülüyorum.

Bombalamanın, katliamın, zulmün, haksızlığın, işgallerin, zindanlarda işkencenin, açlığın, sefaletin, yolsuzluklarla haksız kazancın her geçen gün arttığı bir ortamda;

Biz hangi bayramı kutlayacağız.

O eski bildiğimiz bayramları manevi huzur içerisinde geçirmek için, bombalama olayları son bulsun, terörün kökü kazınsın, işgal edilen ülkelerde masum insanlar ölmesin, insanın insana yaptığı o acımasız zulüm, kumpas, iftira, karalama bitsin. Birileri yasaları kendi lehine uyarlayıp, zulüm icra etmesin. Güç bende diyenler, güçlü olduğu zaman ve ortamda, başkasının hakkına tecavüz etmesin. Ülke bütünlüğünü bozmayacak şekilde bireysel haklarda yasaklar kalksın. Bireysel hak ve özgürlükler dünya standartlarına yükselsin. Yoksulluk, yolsuzluk bitsin. Yolsuzluğa bulaşanlar, bu ülkede yaşayan tüyü yetmemiş yetimin hakkını yiyenler, en ağır cezalar ile cezalansın. İnsanlar, Ne makam, ne para, ne senet, ne çek uğruna , ne mal, mülk uğruna, fıtratında var olan, olması gerekli doğruluktan asla şaşmasın.

Gönül istiyor ki;

Bu kutsal ulviyeti yüksek Bayramları, kan dökülmeyen terörsüz bir ortamda, şehit haberlerini duymadığımız, hayat pahalılığı ekonomik sıkıntılardan boğuşmadığımız, doğal afetlerin yaşanmadığı, bir ülkede, doğru dürüst, namuslu, kimsenin hakkına tecavüz etmeyen, yolsuzluklara

bulaşmamış, sevgi dolu, saygılı hoşgörülü, … İnsanların oluşturduğu toplumda huzurlu güvenli mutlu ortamlarda, birlik beraberlik içinde hep birlikte coşkuyla kutlayalım…

Yarab! Şükür bu yılda gördük ramazanı, semada yükselt, İslam’ın ezanını, kullarına nasip et her yıl görelim ramazan ayını…

İşte; Bir ramazan ayının daha sonuna gelir iken, Elveda! Ey Şehri Ramazan, seneye buluşmak üzere derken, tüm Müslüman Kardeşlerimin, Antalya’da yaşayan hemşerilerimin, Türk Dünyasının, özellikle Çin zulmü altında yaşayan Doğu Türkistanlı kardeşlerimin, Kırım’da yaşayan Kırım Tatarı kardeşlerimin, dostlarımın, Osmanlının geniş coğrafyasında Rumelisi, Balkanlısı, Bulgariyası ,Eflak, Boğdanı, Erdeli Moldavya Gagaguzyası, Makedonya , Karadağ, Arnavutluk, Üsküp , Bosna, Kosava, boyları etrafında Osmanlı kültüründe yaşamış Ramazan ayını bayramını bilen Müslüman’ıyla Hıristiyan’ıyla tüm dostlarımızın kardeşlerimizin Ramazan Bayramını şimdiden kutlar, daha nice ramazan ayına, bayramına birlik beraberlik içinde, sağlık, ihlâs ve huzurla ulaşmalarını Cenabı Allah’tan dilerim…

Yaşadığımız dünyada ; Başta Anadolu da, Türk dünyası , batı desti kıpçak bölgesi Ukrayna da, diğer ülkelerde huzur güven olsun, kan dökülmesin, Uygur, Tatar, Azeri, Türkmen, Türk, Kazak, karındaşlarımız ve tüm dünya insanları kardeş olsun….Tanrı dağlarının eteklerinde Türk’ün gök ışığında yatan ecdadımıza, Anadolu’da , balkanlarda rumelide, Ortaasya ‘da Batı_Doğu desti kıpçak topraklarında yatan tüm şehitlerimize Allah rahmet eylesin der! Türk budunu, tengri kızıl hıtayın ve Uruz zulmünden kutgazıska sebepçi bolgan

Güle güle , gönüllere huzur getirdin,

Ey! En kutsal mübarek ay şehri ramazan

Şimdiden…

Ramazan bayramınız kutlu olsun…

Bayramı; Olumsuz haberleri duymadan, Şeker tadında huzurla güvenle mutlulukla geçirmeniz dileğiyle..

Allah her daim ; Yar ve yardımcınız olsun..

Esen kalın!

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.