Geçtiğimiz günlerde TUSAŞ’a yapılan terör saldırısında 5 şehit verilmiş 25 çalışan yaralanmıştı. Ülke yastayken vur patlasın çal oynasın şeklinde konser veren Bilim Üniversitesi’nde gece yarılarına kadar öğrenciler ve yönetim hem içmiş hem de eğlenmişti. Bilim Üniversitesinin çiçeği burnunda Rektörü Prof Dr. Semih Ekercin, durmak bilmiyor. Bilim Üniversitesi toplum tarafından çok...
01.11.2024
0
Fatih Gürbüz’ün yazısını okumak için tıklayınız…
24.10.2024
0
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin grup konuşmasında DEM’e yaptığı çağrıyı sosyal medya hesabından eleştiren Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ı MHP Muratpaşa İlçe Başkanı Sadullah Güneş ağır şekilde eleştirdi. MHP Muratpaşa İlçe Başkanı Sadullah Güneş, sosyal medya hesabından Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’a aynen şunları söyledi; Haddini bil…! Rezidans solcusu …...
23.10.2024
0
Antalya Barosu Olağan Genel Kurulu Toplantısı ve Seçimleri 12 Ekim 2024 tarihinde yeterli çoğunluk sağlanamadığından 19-20 Ekim 2024 tarihinde Nazım Hikmet Fuar ve Kongre Merkezinde yapılacak. Türkiye’nin dördüncü büyük barosu olan Antalya Barosunda bu yıl 8 bine yakın avukat oy kullanacak. Mevcut başkan Av. Hüseyin Geçilmez tekrar aday olmazken; seçimde...
14.10.2024
0

Ön yargı nedir!..

Ön yargı nedir!..
Yayınlama: 01.06.2024
8
A+
A-

Her kurumun düzenli olarak, “Gitme, gezme, görme, yeme, içme, yatma, kalkma” organizasyonları vardır.  

Her kurumun dediysem genelde devlet kurumlarında olur da bu durum, özel sektör bana göre yukarıdaki saydıklarıma daha ciddi bakan taraf olmuştur hep. 

Bir de “Organizasyon” dedim de, gezi diyelim. 

Biraz açayım mı? 

Misal belediyelerimiz.  

Belediyelerin Yıllık çalışma programları genelde önceden yapılır. Yani 2025’in çalışma programının başkanın onayından geçmiş şekilde en geç 2024 Aralık ayında şekillenmesi gibi. 

O programların içerisinde Yurtdışı ziyaretleri de vardır.   

Adı da kısaca, “Araştırma, İnceleme” olarak isimlendirilir. 

Misal 2. 

Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Baş Danışmanı Cem Oğuz. Kendisi İnşaat Mühendisidir. Ve Belediyenin çalışma programına göre yurtdışı inceleme-araştırma çalışmaları için Rusya’ya gidip, merdivensiz 2 katlı bina nasıl yapılır gerçeğini gözleriyle görüp, Antalya’ya gelip bu konuda bir rapor hazırlayıp başkanlığa verip, tatbik olarak da aynı projenin uygulamasında bulunacaktır. 

İşte buna belediye çalışması denir. 

Adı üstünde de “Araştırma-İnceleme.” 

Yediği içtiği ne bileyim yatıp-kalktığı Cem beyin olur, Antalyalılar ondan uzmanlık dalının meyvesini vermesini bekler. 

Öyle ya bu gezide harcanan delikli kuruşun bile Antalyalı yetimin hakkı vardır da ondan. 

Misal 3. 

Antalya Büyükşehir Belediyesi Çevre Sağlık Daire Başkanlığı adına İnanç Argun Etiyopya Gezisine gönderilme programı vardır. 

Argun gidecek, Etiyopya’da sinekle nasıl mücadele edildiğini görecek, inceleyecek, notlarını alıp gelip Antalya’da tatbik edip Antalyalıların sivrisinek tarafından yenmelerini engelleyecek. 

İşte bunun adıdır yazının girişinde yazdığım tabir. 

Kimileri adına “Ballı gezi” der.  

Ama kimileri vardır ki o gezilere gidenler hakkında o kadar çok ön yargılıdırlar ki, gidemedikleri gezi için ürettikleri efsaneleri duysanız ağzınız açık kalır. 

Gidenler arasında bayan görevliler de yok değildir, “Yedikleri, içtikleri, yatıp kalktıkları” bile anlata anlata bitirilemez. Sanırsınız ki gezide o anlatan da vardı.  

Gitmeyen bir diğer anlamda gidemeyen gidenden daha çok şeyler anlatır.  

İşte bunun adına çoğu kişi “Kıskanç” veya “Fesat” der de, biz “Ön yargı” diyoruz.  

Ön yargı demişken. Aklıma bir efsane geldi. Anlatmadan geçemem: 

“Efendim, Çocukları olmayan evli bir çift, her gün olduğu gibi yine tarlaya çalışmaya gitmişler. 

Çalışırlarken bir yılan ile gelinciğin kavgasını izlerler. 

(Not: Bilmeyenler açısından gelincik için Google amcam şöyle bir açıklama yapar: Gelincikler bilimsel sınıflandırma olarak hayvanlar âleminde, omurgalılar şubesinde, memeliler sınıfında, etçiler takımında ve sansar ailesinde yer alır.)   

Anne Gelincik yavrusunu yemesin diye kendini Yılana yem eder, ve Yılan çekip gider. 

Yavru gelincik orada tek başına kalır. Kadın; bey yazıktır evimize götürelim besleyelim der ve eve götürürler. 

Aradan zaman geçer bu çiftin çocukları olur ve tabi gelincikte büyümüştür evin bir parçası olmuştur. 

Birgün bu çift acil tarlaya gitmeleri gerekiyor ama bebek evde uyuyor. 

Erkek; bişey olmaz 5 dk’ya geliriz der ve sırtlanırlar küreklerini tarlaya giderler. Geldiklerinde kapıyı bi açarlar bide ne görsünler ? Gelincik ağzı kan revan içinde evin içinde dolaşıyor ! 

Bunu gören adam kan beynine sıçramış ve elindeki kürekle vura vura gelinciği öldürür. 

Sonra bütün odalara bakarak çocuğunu arar ve bi bakarlar ki çocuk odasında mışıl mışıl uyuyor, bebeğin diğer yanına baktıklarında ise ölü bir yılan görürler ve anlaşılır ki gelincik bebeği korumak için yılanı öldürür. 

Adam dizleri üzerine çöker Aman Yarabbi ben ne yaptım nasıl böyle bir yanlış yaparım diye yıllarca kendini yer bitirir. 

İşte önyargı böyle bir şeydir. 

Ön yargısız olarak söylüyorum. Her giden Antalya’ya 1 santimlik yeni bilgiyle dönmüş ve aynını uygulamış olunsaydı bu kent ihya olurdu ihya desem benimki de ön yargı mı olur?

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.