Psikoloji alanının bireyler ve toplum üzerindeki etkisinin her geçen gün arttığını vurgulayan İstanbul Rumeli Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ömer Faruk Şimşek, bölümün sunduğu fırsatlar ve eğitim kalitesi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Ömer Faruk Şimşek, “Psikoloji, günümüzde sadece bireylerin ruh sağlığını anlamak ve iyileştirmekle kalmayıp, aynı zamanda...
10.09.2024
0
DİJİTAL DÖNÜŞÜME GÜNEŞ ENERJİSİ DESTEĞİ ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ABDULKADİR URALOĞLU: -“TÜRKSAT, ENERJİSİNİ GÜNEŞTEN ALACAK. 131 DÖNÜMLÜK DEV GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALİ BİR YILDA 15 MİLYON KWH ENERJİ ÜRETECEK” -“SANTRAL, TÜRKSAT’IN ANKARA’DAKİ TÜM YERLEŞKELERİNİN ENERJİ İHTİYACININ TAMAMINI KARŞILAYACAK, YILDA 60 MİLYON TL TASARRUF SAĞLAYACAK” -“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELE ÇERÇEVESİNDE YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARININ...
10.09.2024
0
Koroner arter hastalıkları, kalbe kan sağlayan damarların tıkanması veya daralması sonucu ortaya çıkar ve kalp krizi gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Bu hastalıklarda en sık başvurulan tedavi yöntemlerinden biri **koroner bypass ameliyatı** ve **koroner stent işlemidir**. Ancak, Prof. Dr. Nevrez Koylan’ın uyarısına göre bu işlemler sonrası “motoru sıfırladık” yanılgısına düşmemek...
10.09.2024
0
CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, İl Yöneticilerimiz, İlçe Başkanlarımız, Antalya Milletvekillerimiz Aliye Coşar, Cavit Arı, Aykut Kaya, Manavgat Belediye Başkanımız Dr. Nefi Kara, İl Kadın Kolları Başkanı Necla İnci Bayrak, Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk ve partililerimiz ile birlikte 2024-2025...
10.09.2024
0

Ön yargı nedir!..

Ön yargı nedir!..
Yayınlama: 01.06.2024
6
A+
A-

Her kurumun düzenli olarak, “Gitme, gezme, görme, yeme, içme, yatma, kalkma” organizasyonları vardır.  

Her kurumun dediysem genelde devlet kurumlarında olur da bu durum, özel sektör bana göre yukarıdaki saydıklarıma daha ciddi bakan taraf olmuştur hep. 

Bir de “Organizasyon” dedim de, gezi diyelim. 

Biraz açayım mı? 

Misal belediyelerimiz.  

Belediyelerin Yıllık çalışma programları genelde önceden yapılır. Yani 2025’in çalışma programının başkanın onayından geçmiş şekilde en geç 2024 Aralık ayında şekillenmesi gibi. 

O programların içerisinde Yurtdışı ziyaretleri de vardır.   

Adı da kısaca, “Araştırma, İnceleme” olarak isimlendirilir. 

Misal 2. 

Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Baş Danışmanı Cem Oğuz. Kendisi İnşaat Mühendisidir. Ve Belediyenin çalışma programına göre yurtdışı inceleme-araştırma çalışmaları için Rusya’ya gidip, merdivensiz 2 katlı bina nasıl yapılır gerçeğini gözleriyle görüp, Antalya’ya gelip bu konuda bir rapor hazırlayıp başkanlığa verip, tatbik olarak da aynı projenin uygulamasında bulunacaktır. 

İşte buna belediye çalışması denir. 

Adı üstünde de “Araştırma-İnceleme.” 

Yediği içtiği ne bileyim yatıp-kalktığı Cem beyin olur, Antalyalılar ondan uzmanlık dalının meyvesini vermesini bekler. 

Öyle ya bu gezide harcanan delikli kuruşun bile Antalyalı yetimin hakkı vardır da ondan. 

Misal 3. 

Antalya Büyükşehir Belediyesi Çevre Sağlık Daire Başkanlığı adına İnanç Argun Etiyopya Gezisine gönderilme programı vardır. 

Argun gidecek, Etiyopya’da sinekle nasıl mücadele edildiğini görecek, inceleyecek, notlarını alıp gelip Antalya’da tatbik edip Antalyalıların sivrisinek tarafından yenmelerini engelleyecek. 

İşte bunun adıdır yazının girişinde yazdığım tabir. 

Kimileri adına “Ballı gezi” der.  

Ama kimileri vardır ki o gezilere gidenler hakkında o kadar çok ön yargılıdırlar ki, gidemedikleri gezi için ürettikleri efsaneleri duysanız ağzınız açık kalır. 

Gidenler arasında bayan görevliler de yok değildir, “Yedikleri, içtikleri, yatıp kalktıkları” bile anlata anlata bitirilemez. Sanırsınız ki gezide o anlatan da vardı.  

Gitmeyen bir diğer anlamda gidemeyen gidenden daha çok şeyler anlatır.  

İşte bunun adına çoğu kişi “Kıskanç” veya “Fesat” der de, biz “Ön yargı” diyoruz.  

Ön yargı demişken. Aklıma bir efsane geldi. Anlatmadan geçemem: 

“Efendim, Çocukları olmayan evli bir çift, her gün olduğu gibi yine tarlaya çalışmaya gitmişler. 

Çalışırlarken bir yılan ile gelinciğin kavgasını izlerler. 

(Not: Bilmeyenler açısından gelincik için Google amcam şöyle bir açıklama yapar: Gelincikler bilimsel sınıflandırma olarak hayvanlar âleminde, omurgalılar şubesinde, memeliler sınıfında, etçiler takımında ve sansar ailesinde yer alır.)   

Anne Gelincik yavrusunu yemesin diye kendini Yılana yem eder, ve Yılan çekip gider. 

Yavru gelincik orada tek başına kalır. Kadın; bey yazıktır evimize götürelim besleyelim der ve eve götürürler. 

Aradan zaman geçer bu çiftin çocukları olur ve tabi gelincikte büyümüştür evin bir parçası olmuştur. 

Birgün bu çift acil tarlaya gitmeleri gerekiyor ama bebek evde uyuyor. 

Erkek; bişey olmaz 5 dk’ya geliriz der ve sırtlanırlar küreklerini tarlaya giderler. Geldiklerinde kapıyı bi açarlar bide ne görsünler ? Gelincik ağzı kan revan içinde evin içinde dolaşıyor ! 

Bunu gören adam kan beynine sıçramış ve elindeki kürekle vura vura gelinciği öldürür. 

Sonra bütün odalara bakarak çocuğunu arar ve bi bakarlar ki çocuk odasında mışıl mışıl uyuyor, bebeğin diğer yanına baktıklarında ise ölü bir yılan görürler ve anlaşılır ki gelincik bebeği korumak için yılanı öldürür. 

Adam dizleri üzerine çöker Aman Yarabbi ben ne yaptım nasıl böyle bir yanlış yaparım diye yıllarca kendini yer bitirir. 

İşte önyargı böyle bir şeydir. 

Ön yargısız olarak söylüyorum. Her giden Antalya’ya 1 santimlik yeni bilgiyle dönmüş ve aynını uygulamış olunsaydı bu kent ihya olurdu ihya desem benimki de ön yargı mı olur?

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.