“Atatürk’ün Askerleriyiz” diye siyasi slogan atanlar “Atatürk’ün itleri” diyenlere ses dahi çıkartmadıkları gibi kol kola girip ülkeyi yönetmek için birlikte siyasi organizasyonlar yaptı. Yani “Atatürk’ün Askeriyiz” sloganı birileri için siyasi bir slogandan öteye geçmedi. Atatürk’ün askeri olmak onun yolunda yürümek onun fikirleriyle aslında icraat yapmak anlamına gelir.
Atatürk kisvesi altında kendini gizleyip bu ülkenin hayrına olmayan işleri organize etmek bu ülkeye ve cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ihanetten başka bir şey değildir.
Tarihinde ilk defa üç kadın teğmen geçen yıl yapılan mezuniyet töreninde birinci olmuştu. Üç kadın teğmenin okullarında birinci olması bu milleti gururlandırırken, mezuniyet töreni ardından yapılan korsan kılıçlı yeminde bir o kadar o mezuniyet törenine gölge düşürdü.
Milli Savunma Üniversitesi’nin 30 Ağustos 2024 tarihinde yapılan mezuniyet töreninde üç kadın teğmen okul birincisi olmuş ve tören katılımcılar ve aileleri tarafından coşkuyla izlenmişti.
Üniverstenin mezuniyet töreninde Cumhurbaşkanı ve tüm komutanlar yaptıkları konuşmada Mustafa Kemal Atatürk adını tam 30 defa kullanmış. Provakatörlerin Atatürk üzerinden yaptıkları tartışmayla bu mezuniyet töreni sanki Atatürk düşmanlığı içinde yapılmış gibi gösterildi.
Tören boyunca 30 defa Atatürk’ün adı kullanılırken tüm bunlar görmezden geliniyor ve halkı yapılan korsan gösteriyle mezuniyet töreninin Atatürk düşmanlığı yapılıyor algısı “Atatürk’ün İtleri” diyenlere göstermedikleri tepki kadar siyasi bir yapılanmadır.
Yemin töreni öncesi korsan gösteriyi tertip eden teğmenlerin komutanların 2016 yılından itibaren yasaklanan ve değiştirilen metnin 2016 öncesi olan kısmını okumak için başvuru yapmış ve komutanları tarafından izin verilmemiş,
Askerlik emir komuta içerisinde yürüyen bir hizmet iken daha Milli Savunma Üniversitesi’nden yeni mezun olmuş resmi görevlerine başlamadan baş kaldırıp yasaklı metni okumak kanunsuz bir emri yerine getirip bence bir darbe girişimi içerisine girmişlerdir.
Halkın en çok sevdiği ve kutsalı gördüğü asker ne yazık ki yıpratılmaya çalışılmıştır. Türk askeri tartışılır hale gelmiş ve yemin törenine katılmayan üç tarafı denizle çevrili dört bir yanı düşman bulunan bu ülkemizde şan ve şerefle görev yapan diğer askerler sanki Atatürk’ün askeri değilmiş gibi gösterilerek eleştirilmesi tamamen yıpratma amaçlıdır. Beş teğmen Atatürk’ün askeri diğerleri Atatürk’ün askerleri olmuyor.
Kardeşim dünyanın hiçbir yerinde kimse ordusunu bu kadar eleştiri yağmuruna tutarak yıpratmamıştır. Ülkemizde TSK ve MİT tartışmaya kapalı alanlardır. Bu kurumları eleştirmek kimsenin haddi değildir.
27 Mayıs 1960 Darbesi, 22 Şubat Ayaklanması, 12 Mart 1971 Muhtırası, 12 Eylül 1980 Darbesi,-28 Şubat 1977 Süreci, 27 Nisan 2007 E-Muhtırası, 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi ardından 2024 teğmenlerin yasaklı kılıçlı yemini aynı kategoriye girmiştir.
Teğmen Eroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önünde “Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde milletime ve cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edeceğime ve askerliğin namusunu, Türk Sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyleyeceğime namusum üzerine and içerim.” derken, tören biter bitmez korsan yemin etme töreni düzenleyip “Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türküm diyene!” demek bu saate kadar düzenlenen tören geçersiz bundan sonra biz ne dersek o olur anlamına gelir.
Daha önceki bir yazımda da örnek vermiştim. 1990’lı yıllarda bir dostum Harp Okuluna gittiğinde daha birinci sınıftayken, ne zaman darbe yapacağız diye konuştuklarını söylemişti. Yani kapıdan girer girmez daha subay bile olmadan öğrenciyken darbeyi ne zaman yapacaklarını konuşanların mezun olduktan sonra neler yapacağını hepimiz biliyoruz.
Ordu Türk milletinin ordusu. Türk düşmanı gibi davranıp kimse yıpratamaz. Beş teğmenin ihracı bence alınmış ve örnek en güzel kararlardan bir tanesidir. Artık hapr okulu yok. Milli Savunma Üniversitesi var. Üniversiteden mezun olan öğrenciler, ‘teğmen olarak ne zaman baş kaldıracağız’ diyerek değil ‘ülkelerine in iyi şekilde nasıl hizmet ederiz’ diye yola çıkacaklar.
Atatürk’ün askeri olmak ülkeyi yönetenlere ve millete karşı kılıç kaldırıp yemin etmekten değil Atatürk’ün izinden giderek bu güzelim topraklara sahip çıkmak olmalı.