Merdiven altı sağlık tüccarları, yeni doğan bebek katilleri, özel hastanelerin SGK’yı dolandırmaları ve bıçak paraları derken, sağlıkta bataklığa batmaya başladık.
Sağlık her geçen gün bataklığa saplanırken, devletin almış olduğu çözümler ne yazık ki vatandaş adına ne yazık ki sarunlar yumağı haline gelmiş.
Sağlık ocakları üzerinden hastanelere yapılacak hasta sevkleri ne yazık ki sistemsel olarak ve oturmayacak gibi görünüyor. Hastanelerde hasta yükleri yetersiz personel, yatak ve liyakatsiz yöneticiler nedeniyle her geçen gün daha kötüye gidiyor.
Hasta sayısı çok yatak ve oda sayısı bütün illerde olduğu gibi Antalya ‘da da yetersiz. Antalya’da sağlık müdürlüğü bile neredeyse beşe bölünmüş. Kensini de bile faydası olmayan il müdürlüğünün sağlık alanında ne yazık ki sorunları çözebilmesi imkansız.
Yeni son derece güzel hastaneler yapılıyor olsada ne yazık ki Antalya’da hastaların muayene sıkıntısı uzun yıllar çözülemeyecek gibi görünüyor.
Özellikle hastanelerde 65 yaş üstü hastaların olması muayene sırası alabilirlerse ilk önceliğin onlara verilmesine rağmen, bu yaşlı kesimin hastane kapılarında yaşadıkları sıkıntılar tek seferde ya da istedikleri sürede bitmiyor.
Birde hastaların raporlu ilaçlarını yazdırabilmek için muayene sırası alabilmeleri, alabilirlerse her ilaç için ayrı poliklinik kapılarında dilenci gibi dolaşıp sorunlarını bir gün içinde çözebildiklerini hiç zannetmiyorum.
Bu raporlu ilaç ve 65 yaş üstü vatandaşlarla ilgili çok acil bir çözüm üretilip polikilinklerin bu yoğunluğu alacak bir çözüm üretilmesi hatta daha da kolaylaştıracak çözümler üretmesi gerekiyor. Sözde değil özde çözümler ve kararlar alınması gerekiyor.
Vatandaşlarım tomografi ve emar gibi hatta diş gibi sorunlarını çözebilmeleri için aylarca beklemesi ise belki insanların hastalığını bile bilmeden ölmelerine sebep oluyor.
Özellikle Üniversite hastanesinde parasını ödersen sıra mr sırası falan beklemiyorsun. Parasını ödeyemezsen eline tutuşturulan kağıda yazılan tarihi mecburen bekleyeceksin.
Önemli bir sağılık sorunun var kapı kapı geziyorsun çare bulamıyorsun. Doktorlar bile bu konuda şu hoca uzman diyor ve seni yönlendiriyor. Gidiyorsun hocanın kapısını çalıyorsun ameliyat ederim ama şu kadar para vereceksin. Benim duyduğum en az para 300 bin civarı. Adam sağlığına kavuşmak için krediydi eş dost tu falan parayı bulup buluşturup ameliyatını oluyor.
Tabi kadrosu gereği hastanede ameliyat yapamayan hoca hastanenin tüm imkanlarını kullanıp başka bir yerde ya ameliyatını yapıyor ya da bir alt kadrosuna ameliyat yaptırıp cukkayı cebe indiriyor.
Bütün bu yazdıklarımı aslında herkes biliyor ama nedense ses çıkartmıyor.
Herkes kaderine razı olmuş kokuşmuş düzene ayak uydurmaya çalışıyor. Ondan sonra adamlar yenidoğan bebeklerin ölüm ticaretini utanmadan yapar. Sessiz kalındığı sürece sorunlar çözülmediği sürece başka bebeklerin başka insanların ölmemeleri imkansız.
Hastaların sağlık sorunlarını çözmek için hocalar tarafından alınan onca para devlete vergi olarak dönüyormu bir başka kısmı da bu tarafı oluyor. İnsanların sağlıkları üzerinden birileri tarafından kazanılan paraların ben zannetmiyorum ki devlete vergi olarak dönsün.
Yazılacak çok sorun, haksız kazanç sağlayıp vergisini ödemediğini bildiğimiz çokda isim var ama bunları bir sonraki döneme bırakalım.
Sağlıkla kalın, helal süt emmiş sağlıkçılara emanet olun…