Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, dünkü kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Yılmaz, ekonomiye değinerek merak edilen soruları yanıtladı.
“Yol haritamız belli”
Seçimden önce, başta döviz piyasası olmak üzere ekonomide veriye dayalı olmayan bir sürü haberle spekülasyon yapıldığını, milletin yanıltıldığını söyleyen Yılmaz, “Seçim sonrası dediklerinin tam aksi oldu. Bakın işte normal programımız devam ediyor daha kararlı, güçlü bir şekilde. Yol haritamız belli. Merkez Bankası epey bir rezerv biriktirdi bu süreçte.” dedi.
“Tasarrufun özü önceliklendirme, odaklanma, verimliliği artırma”
Kamuda tasarruf konusunda bir taraftan Hazine Maliye Bakanlığının bir çalışma yaptığını bir taraftan da Strateji Bütçe Başkanlığının ciddi bir çalışma yürüttüğünü kaydeden Yılmaz, “15 değil çok daha fazla bir madde sayısı. Bütün bunları bir yerde toparlayıp, belli bir süzgeçten geçirip uygulamaya geçeceğiz. Kamuda tasarruf bizim için çok öncelikli bir konu. Ama tasarrufun özü de bir taraftan önceliklendirme, odaklanma, verimliliği artırma. Yani tasarruf derken harcamaların azaltılmasının yanı sıra mevcut harcamaları daha verimli hale getirme, önceliklendirme, ekonominin rekabet gücüne, verimliliğine, sosyal refaha daha fazla katkı sunar hale getirme boyutları da var.” diye konuştu.
“Bir araya gelip sonuçlandıracağız”
Çalışmayla ilgili epey mesafe kaydedildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Mehmet Bey’in yurt dışı programı var, bu dönüşünde ilgili diğer kurumlarımızla birlikte bir araya gelip sonuçlandıracağız.” dedi.
“Yasayla olan kısımlar da olabilir”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, tasarruf için yasaya ihtiyaç duyulan konular olduğu gibi ihtiyaç duyulmadan yapılacaklar da olduğunu belirterek, “Konusuna göre, yani genelgeyle yapılacak iş var, idari kararla yapılacak iş var. Uygulamayla olacak işler var. Yasayla olan kısımlar da olabilir tabii.” değerlendirmesini yaptı.
“Yüksek gelirli ülkeler ligine geçiş eşiğindeyiz”
Seçimsiz bir döneme girildiğinin altını çizen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu hakikaten büyük bir fırsat penceresi. Seçimsiz 4 küsur yılımız var. Bu ortam orta, uzun vadeli konulara yoğunlaşmamız açısından bir imkan sunuyor. Türkiye de bir eşikte; üst orta gelir grubunda bir ülkeyiz, yüksek gelirli ülkeler ligine geçiş eşiğindeyiz. Bu da yapısal bazı dönüşümlerle; sanayide verimliliği artırma, rekabet gücünü artırma, dijitalleşme, yeşil dönüşümle olabilecek bir şey. Bir taraftan da çok daha verimli işleyen bir kamu yönetimi sistemi, bürokrasinin daha da sadeleştirilmesi, etkinleştirilmesi gibi birçok boyutu var işin. Orta Vadeli Program’da aslında bu çerçeve var. Dolayısıyla bunu uygun bir zamanlamayla, çalışmalar olgunlaştıkça, peyderpey hayata geçireceğiz.”