Sürgünlerde adalet!.. 

Bilindiği ve hep söylendiği gibi her ne meslek veya hizmet dalı olursa olsun, “Gelen gideni mutlaka aratmıştır.” 

Var mı bir itirazı olan? 

Bu Futbolda da öyle olmuştur, Kamu idarelerinde de. 

Hele hele siyasette tek kelimeyle “Hayatın gerçeklerinden bir kesit” haline gelmiş hala da gelmektedir bu benzetme. 

“Gelen gelmiş, giden gitmiştir de, her zaman her yerde siyaset yapmak neyin nesi olur arkadaş” diye sorsak hata mı etmiş oluruz.  

Adam devletin memuru. Eski dönemde kendisine bir daire başkanlığı görevi verilmiş, o da bunu adam gibi yapmış. Görevde olduğu sürece de hizmet için elinden geleni ardına koymamış. Ama bir beş yıl sonra A parti adayı seçimi kaybediyor, B Parti adayı kazanıyor.  

Yeni gelen saniye kaybeder mi? 

Başlıyor kendi ekibini kurmaya.  

Tabi ki kuracak. Çalışma arkadaşlarını seçecek. Bildiği tanıdığı, güvendiği kişilerden yol arkadaşlarını oluşturacak. Bu onun en doğal hakkı. Hakkı da, devletin memurlarına maaşlarını cebinden vermiyorsun ki babanın çiftliği gibi o belediyeyi kullanacaksın.  

Dün devletin memuru olan hala da o devletin memuru olmaya devam edecek. Sen onu ister yer, istersen sanayinin en kuş uçmaz kervan geçmez, insan uğramaz mekanlarına verip yan gelip yatırsanız da adam devletin memuru.  

Onun bir eşi, çoluk-çocuğu yok mu? 

Okula göndereceği evladına masraf etmeyecek mi? 

Antalya’nın en uzak en ücra dağına gönderseniz de adamın yaşamak için gelire ihtiyacı varsa yapabileceğin hiçbir şeyin olamaz arkadaş gider.  

Var mı başka izahı? 

Konuyu nereye getirmeye çalışıyorum? 

Bu aralar Belediyeler bilindiği gibi belli bir arayışlar ne bileyim çalışma prensipleri mi desem yoksa, “Bizden sana hayır yok. Ol emekli çek git” dayatması mı?. 

Bırakın Antalya Büyükşehir Belediyesini, Muratpaşa’da da, Konyaaltı’nda da ne yazık ki personeller yapılaşmasında kapıya konacakların listesini şekillendiriyorlar. 

Var mı “Yok” diyebilecek? 

Ben konuya bildiğim en azından bilgi sahibi olduğum belediyeden yürümek istiyorum. Hiç olmazsa haksızlık etmem diyemeyeceğim de, bilerek haksızlık etmeyeceğim kesin. 

Bilindiği üzere bundan 5 yıl önce. Muhittin Böcek göreve geldiğinde, Menderes Türel’den devir teslim aldı. Dolayısıyla Türel’in döneminde görev yapmış onlarca daire başkanı, bir o kadar da şube başkanları ne bileyim çalışanları vardı. 

Menderes Türel’in dönemindeki Daire Başkanlarından olan, Selahattin Artun, Hüsamettin Elmas, Zeki Demiray, İnanç Argun, Ahmet Kısa ve hatta danışman konumundaki İsa Akdemir bile Böcek kadrosunda kaldılar. 

Aklıma gelen ilk isimlerden Muharrem Kavurgacı, Mevlüt Özdemir, Uğurcan Ecemiş, Osman Öz, Ayşe Üstündağ, Zülfü Çelik, Hatice Kayrakçı tabiri caiz ise kızağa çekildiler.  

Sizin anlayacağınız 2019’da Menderes Türel zamanında İlçelere yapılan görevlendirmeleri sürekli olarak sürgün olarak değerlendiren CHP yönetimi, Antalya Büyükşehir Belediyesini kazanınca Menderes Türel zamanında görev yapan bürokratları sürgüne göndermeye 2024’te de hazırlanıyor. Daire başkanlığından alınarak uzman kadrosuna atanan personelin Kaş, Elmalı, Gazipaşa, Gündoğmuş, İbradı gibi uzak ilçelere sürgün yazısının da bugünlerde ilgili personele tebliğ edilmesi bekleniyor.  

Tebliğ dedim de, Genel Sekreter dolayısıyla Personel Daire Başkanlığı eski daire başkanlarını tek tek yanına çağırıp kendilerine emeklilikten kar suyu akıtmış kulaklara. 

Benim bu gelişme konusunda Başkan Muhittin Böcek’ten küçük bir ricam var. Madem senden olmayanlar senin uzağına gönderilecekler lütfen dağıtımı adaletli yapın. 

Bu vesileyle, birçoğu benim ya da benim gibi gazetecilerin de tanıdığı kişiler. Dolayısıyla dağıtımları yaparken sizden adaletli dağıtım bekliyorum. Kaş, Elmalı, Korkuteli, Akseki, Gazipaşa, Gündoğmuş ve İbradı gibi ilçelerimize atayacağınız (!) eski daire başkanları konusunda titiz davranırsanız, biz de bu hayat pahalılığında kendilerinden faydalanmış oluruz. Zira yaz çok uzun ve bizlerin de gezmeye gideceği günlerimiz var da!. 

Ziyaret bahane, tatil şahane” der oralara giden daire başkanlarınızın hal hatırlarını sorarız. 

Ne dersiniz?