Bir oda başkanı, makamında silahlı saldırıya uğramıştı.
O gün herkes aynı soruyu sordu:
“Bu saldırıyı kim yaptırdı?”
Ama o sorunun cevabı bir türlü verilmedi.
Saldırıya uğrayan başkan sustu, tetikçi konuşmadı, olay unutturuldu.
Oysa tetikçi, yakalandıktan sonra defalarca dövüldü, susturulmak istendi.
Azmettiricisini kimseyle paylaşmadı ama etrafına fısıldadığı o isim çoktan kulaktan kulağa yayılmıştı.
Hatta elinde bunu kanıtlayacak belgeler olduğu bile söyleniyordu. Azmettiricisi tarafından kendisine gönderilen dekontların bile olduğu biliniyor.
Derken bir gün…
O tetikçi intihar etti.
Evet, oda başkanını vurmaktan çekinmeyen o adam, kendi canına kıydı.
Şimdi kim inanır bunun sadece bir “rastlantı” olduğuna?
Bu intihar, o karanlık dönemin hâlâ kapanmadığını, aksine başka bir perde açtığını gösteriyor.
Bugün o günlerin isimleri hâlâ sahnede.
Biri koltuğunda oturuyor, diğeri yeniden aday olmaya hazırlanıyor.
Demek ki bu ülkede hâlâ bazı olaylar YAPANIN YANINA KÂR kalabiliyor.
Oysa bu hikâye sadece bir saldırı değil; sistemin çürümüşlüğünün aynası.
Esnafın sesi olması gereken odalar, bir dönem kendi içindeki kirli hesapların arenasına döndü.
Kimi kendini “mafya” zannetti, kimi “başkan” maskesiyle korku dağıttı.
Ama unuttukları bir şey var:
Gerçeklerin köşe BUCAK saklanma gibi bir alışkanlığı yoktur. Bir gün gelir, en beklenmedik yerden ortaya çıkarlar.
Saldırıya uğrayan başkan o dönem konuşmadı.
Belki korktu, belki de başka olaylar devreye girdi.
Ama tetikçinin sonu bize şunu gösteriyor:
O dosya kapanmadı.
Sadece kapağı kapatılmış gibi yapıldı.
Bugün çarşıda PAZARDA halkın yüzüne bakamayan bazı oda başkanları hâlâ o koltuklarda oturuyor.
Ama halk her şeyi biliyor.
Unutmaz, affetmez.
Ben diyorum ki:
ODALARA TEMİZ ELLER OPERASYONU ŞART.
Çünkü bu düzenin içinde temizlik yapılmazsa, o masalar daha çok kirlenir.
Gerçekler er ya da geç gelir ister köşeden ister BUCAKTAN.
köşe BUCAK kaçsan da,
bir gün gelir, adım adım seni bulur.
🖋️ Not:
Bir sonraki yazımda, “kuaförünün eşine en güzel durağı veren” oda başkanının hikâyesine değineceğim.
Emin olun hem eğlenceli hem de düşündürücü olacak.
