okan dilek


Mustafa Aydemir olmasaydı… KAŞ bunu nasıl yapacaktı

Kaş Belediyesi milli kahramanımız Mustafa Ertuğrul'un kitabını yazan, belgeleriyle krokileri ile, hangi top, hangi asker ile o gemileri batırdığını yazan MUSTAFA AYDEMİR’i  hatırlama, arama ve Kahraman Türk Subayı hakkında bilinmeyenleri ilçeye Antalya ya ülkemize armağan etmiş olmasını ortaya koyan şahsiyet ile oralı bile olmayışı garipsenecek, ayıplanacak bir durumdur. 


Kaş Belediyesi Antalya’nın ve Türk Ordusunun gururu kahraman Türk Subayı Mustafa Ertuğrul’u yayımladığı mesaj ile andı. Kahramanımızın unutulmamış olması ve hatırlatılması elbette bizleri mutlu eden bir durum. Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı Mücadelesinde nice kahraman Mustafalar bu toprakların kurtuluşu için canını seve seve verdiklerini de iyi biliyoruz.

Ancak gerçek askeri olayların, savaşların tanıkları ile yaşanmışlıkları günümüzde dahi hayretle dinlediğimiz çocuklarımıza anlattığımız bilgileri kuşaktan kuşağa bunu aktarmayı görev bilmiş bir millet olduk. Bu sağ duyu ve sorumluluğu üzerinde en çok hissedenlerin başında Araştırmacı, yazar, kitapları ile Türkiye’nin bilinmeyen yönlerine damga vuran, gerek askeri okullarda gerek, kütüphanelerimizde baş eser olarak raflarda yerini almış, kaynakları bir araya getirerek bu eserleri ortaya çıkaran Mustafa Aydemir gelmektedir.

Mustafa Aydemir aynı zamanda Milli bir dalgıç ve Kaptan Custo’nun dalış ekibine dalışlarda rehberlik etmiş bir isimdir. Mustafa Aydemir’in bu özelliği Kaş’ta Denizin yüzlerce metre altında yüz yıla yakındır yatan batıkları da incelemesi onun için heyecan verici ve tarihimize ışık tutacak kulaçları olmuştur.

Mustafa Aydemir , bu dalışlarında 9 Ocak 1917'de dünyada ilk uçak gemisi Ben My Chree’yi Meis Adası ve 13 Aralık 1917’de Paris II, 12 Mart 1918’de de Alexandra gemisini Kemer açıklarında top atışlarıyla batıran Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul Aker’in bu kahramanlığını ve tarihi başarısını ortaya çıkaran araştırmacı olmuştur.

Mustafa Aydemir ‘Ben Bir Türk Zabitiyim’ adlı eserini başta Türk Ordusuna, ülkemizin gerçek kahramanlık hikâyelerinin anlatıldığı tüm platform ve kurumlarına armağan etmiştir. Tam 9 yıl aralıksız sürdürdüğü Dünya Arşivileri başta olmak üzere Almanya, Fransa, İngiltere ve Türkiye’nin Genel Kurmay arşivilerini kılı kırk yararak bu gemileri batıranın kim olduğuna dair tek tek tarayıp, daha sonra Antalya’nın kahramanı Mustafa ERTUĞRUL’un ailesine ulaşıp orijinal fotoğraf ve krokileri, haritaları tespit edip yüz yüze bilgiler alarak eseri ortaya çıkaran isim olmuştur.

KAŞ Belediyemiz Kurtuluş Savaşı tarihimizin önemli mihenk taşlarından biri olduğu konusunda sahip çıktığı bu eser ve Mustafa Ertuğrul Hikayesi ilçe ile bütünleştirilmiş, ilçeye mal edilmiş, artık milletin gönlüne sunulmuş gerçek bir kahramanlık hikayesinin sahibi olmuştur.

Peki bunu kim yapmıştır ? Mustafa Ertuğrul’u kim ortaya çıkartmıştır ? Ben Bir Türk Zabitiyim’ adlı eser ile bunu bulan, araştıran, 9 yıl emek veren kim olmuştur ? Elbetteki Mustafa AYDEMİR !.

Ancak ne hikmettir ki Kaş Belediyesi sahiplendiği bu milli kahramanımızın kitabını yazan, belgeleriyle krokileri ile, hangi top, hangi asker ile o gemileri batırdığını yazan MUSTAFA AYDEMİR’i  hatırlama, arama ve Kahraman Türk Subayı hakkında bilinmeyenleri ilçeye Antalya ya ülkemize armağan etmiş olmasını ortaya koyan şahsiyet ile oralı bile olmayışı garipsenecek, ayıplanacak bir durumdur.  Mustafa Aydemir’in kitabın varlığı ile Kaş da yürütülecek çalışmalar hakkında Belediye Başkanlığına mektuplar yazıp cevap dahi verilmeyişini iyi biliyorum. Kaş Belediye Başkanımızın ilçenin daha yaşanır ve mutlu, huzurlu bir ilçe olması konusunda ki çabalarını destekliyor ancak Kahraman Türk Subayı Mustafa Ertuğrul’u bulup, hayat hikayesini 9 yıl gibi uzun süren bir araştırmanın sonucunda bunu ortaya çıkaran Mustafa AYDEMİR’ neden aranmaması, servis edilen haberlerin içinde adının dahi geçirilmemesi garipsenecek ve şaşılacak şey doğrusu. Kaş Belediye Başkanımız sayın Mutlu Ulutaşın Belediye’nin sosyal Medya adresinden yayınlanan bu iletinin içeriğinden tam bir bilgi ve habere sahip olmadığını düşünüyorum. Yoksa böylesine bir eserin esas sahibinin adının dahi geçirilmemesi, düzenlenen yarışma da kendisiyle irtibat kurulmamış olması mevzusunu atlayacak bir insan olmadığını düşünüyorum. İnşallah böyle bir şeydir. Eğer ki kasıtlı bir şekilde Mustafa Ertuğrul’un eseri ve gerçek hikayesini ülkemizin kahramanlık sayfalarında yer almasını sağlayan Mustafa Aydemir bilerek aranmayıp, kulağının üzerinde yatma gibi bir durum söz konusu oluyorsa da bu da ayıpların en büyüğüdür.