Antalya'da esnaflık yapan bir kadının, içinde bulunduğu zorluk nedeniyle Esnaf Kredi Kooperatifi'ne baş vurmasıyla olaylar dizisi başlıyor. Kooperatif başkanı kadının bu çaresizliğini kendi menfaati için hemen bir istismar etme yolunu seçiyor ve krediyi kullandırma karşılığında kendisine komisyon talep ediyor. Peki üzerinde herhangi bir gayrimenkul olmamasına rağmen bu kadına esnaf kredisi nasıl veriliyor. Önce kadına ilçelerden birinden vergi kaydı isteniyor. Çünkü yasa gereği kredi çekebilmesi için en az üç aylık esnaf olması zorunluluğu bulunuyor. Neden bir ilçeden maliye kaydı açılıyor? (Burasının detayları ayrı bir haber konusu sonra bu konuyu işleyeceğim)
Kendilerini garanti altına almak isteyen kooperatif başkanı, kadının hiçbir menkul ya da gayrimenkulü olmamasına rağmen, kendi aynı soy ismini taşıyan galerici yeğeni üzerinden kadının hiç görmediği sadece ruhsat üzerinden bir araç satıyorlar. Üstelik bu araç karşılığında kadından bir de senet alınıyor.
Zor durumdaki kadın, çaresizlik içinde bu hukuk ve ahlak dışı talebi kabul etmek zorunda kalıyor. Sonrasında kredi çıkartılıyor. Kadın da bu çaresizlik içinde komisyon bedelini, kooperatif başkanının işaret ettiği birine elden teslim ederek yasa dışı işleme ortak olmak zorunda kalmıştır.
Kadının aldığı kredi miktarı çok düşük olması mağduriyetini gidermiyor. Üstelik ortada fiziki bir aracında olmamasından dolayı kadın kooperatif başkanına isyan ediyor. Hem araç yok hem de aldığım kredi olması gerekenin çok çok aşağısında diyerek başkanla tartışıyor. Bu tartışmanın başka boyutlara sıçrayacağını düşünen başkan bir başka formülle ikinci kredinin yolunu açıyor. Yine bir başka araç üzerinden kredi veriliyor. Bu kez araç fiziki olarak kadına veriliyor. Ancak aynı zamanda kadının ailesi üzerinde var olan taşınmazları ipotek altına alıyorlar. Fiziki olarak bu aracın da neredeyse her gün arıza çıkartan ve çözümü olmayan tamiratlarından dolayı kadın bir kez daha isyan bayrağını açıyor. Kooperatif başkanı yeniden bir pozisyon belirleyerek aracı yine kendilerinin belirlediği bir şahsa değerinin çok altında bir bedelle satmasını istiyorlar. Kadın çaresiz bir biçimde aracı vermek zorunda kalıyor. Aracı kooperatif başkanını yönlendirdiği kişiye değerinin çok altında satmasına rağmen kadının kredi borcuna karşılık ailesinin verdiği gayrimenkullere ipotek koyuyorlar. Kadın bu kez neyi var neyi yok kaybedeceğini gördüğü için yaşadığı olaylar karşısında Mayıs 2024’te hukuki yollara başvurarak savcılığa suç duyurusunda bulunuyor.
Savcılık yaşanan bu mağduriyeti göz önünde bulundurarak Sanayi ve Ticaret bakanlığından müfettiş talep ediyor. Müfettiş Kasım ayında incelemelere başlayarak iddiaları tek tek inceleyerek raporlarını 9 Mayıs 2025’te Antalya Adliyesi’ne gönderiyor. Ancak bu rapor, akıl almaz bir şekilde 60 gün boyunca savcılık dosyasına girmesi engellenerek 15 Temmuz’da nihayet dosyaya giriyor. Olay bununla da kalmıyor. Çünkü raporun dosyaya girmesinin üzerinden yaklaşık altı ay geçmesine rağmen, müfettiş raporuna rağmen müspet ya da menfi herhangi bir işlem yapılmıyor. Bu olayların hukuki süreci devam ederken benzer yöntemler ile 72 kişinin kredi almış olması, olayın nasıl bir organize iş olduğunu meydana çıkarıyor. Ayrıca bu süreçte korkularından çok ses çıkaramayanlar arasında yine mağdur bir esnaf daha şikayetçi oluyor. Bütün bu olaylar devletin en önemli kurumlarında belgeleri ile ilgili yer almasına rağmen tuhaf bir şekilde şu ana kadar bir işlem yapılmaması akıllarda soru işareti bırakıyor. Devletin savcısı bu yazımı ihbar kabul edip çağırdığında başkanı ve diğer tüm belgeleri tek tek açıklarım. Bakalım adalet mekanizması nasıl işleyecek göreceğiz.
