yaşar tabur


Birleşmiş milletlerin adaleti


Bu yıl,İkinci Dünya Savaşı`ndan sonra belgelenmiş en büyük insanlık dramı olan,Srebrenitsa Katliamı`nın yirminci yılı.Benzer katliamların günümüzde,özellikle Suriye iç savaşında tüm dünyanın gözü önünde sürüyor olması ne acı.İşte,tam da böyle bir süreçte Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi`ne,yirmi yıl önce yaşanmış bir katliamı ``soykırım``olarak kabul edecek bir öneri sunuluyor.Ne yazık ki,bu ve yaşanmaya devam eden katliamlara göz dağı verme anlamına da gelecek olan maddeyi,Rusya veto ediyor.  

Burada isterseniz Birleşmiş Milletler Örgütü`nün kuruluşuna ve amaçlarına bir göz atalım. Birleşmiş Milletler Örgütü (BM),24 ekim 1945`te kurulmuş,dünya barışını,güvenliğini korumak,toplumsal ve kültürel işbirliği oluşturmak için kurulan uluslararası bir örgüttür.

Bu kurum kendini ``adalet ve güvenliği,ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslar arasında tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş küresel bir kuruluş``olarak tanımlamaktadır.Burada uluslararası adaleti ve güvenliği sağlamakla görevli olan birim,Güvenlik Konseyi`dir.

On beş ülkeden oluşan BMGK`nin beş üyesi daimi üye statüsündedir ve mutlak veto yetkisine sahiptirler.Daimi üyeler,ABD,ÇİN HALK CUMHURİYETİ,BİRLEŞİK KRALLIK,RUSYA ve FRANSA`dır.Güvenlik Konseyi`nin karar alabilmesi için 9/15 oranı gerekli olup,daimi üyelerden herhangi birisinin aksi yönde oy kullanmaması gereklidir.Daimi üyelerin çekimser kalmaları da aynı sonucu vermektedir.

Anlamlı bir yıl dönümünde sessiz sedasız görüşülüp,Rusya`nın vetosu ve aynı anlama gelen Çin`in çekimser oyu ile red edilmiş olan Srebrenitsa  katliamının ``soykırım`` kabul edilmesi,hayal olarak ileri bir tarihe kalmıştır.Bu kararla, Birleşmiş Milletlerin kuruluşunda adil kurulamamış olduğu ve dünyada adaleti sağlamaktan çooook uzak bulunduğu,bir kez daha gözler önüne serilmiştir.

Beş daimi üyenin bir vetosuyla çıkacak karardan bu dünya hangi faydayı sağlayacaktır ve bunun adalet neresindedir.Bu kurum,dünyanın güvenliğini sağlamak yerine,beş daimi üyesinin güvenliğinden sorumlu görünmektedir.

``DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR`` çıkışı ile,bu adaletsizliğe meydan okumuş olan ilk lider,sayın Recep Tayyip Erdoğan olmuştur.Artık  bu kurumun kendisini güncellemesi gerektiği açıktan ifade edilmiş,mevcut yapısı ile BİRLEŞMİŞ MİLLETLER TEŞKİLATI`nın dünyada güvenliği sağlamasının ve adaleti tesis etmesinin mümkün olamayacağı açıkça gözler önüne serilmiştir.