Erdogan Kırmızıoğlu


Cumhuriyet Bayramı Coşkusu…


Sevgili okurlarım!

Günlük olayları takip edemez oldum. Haberleri izlerken, her gün seçilmiş belediye Başkanlarına yapılan operasyonlar, tutuklamalar, olumsuz haberler, güvensiz ortam, geleceğin belirsiz ekonomik sosyal yaşam şartları, inanın birçok vatandaş gibi beni de yoruyor.

Her şeye rağmen yine de Milli Bayramlarımızda bir umut, bir heyecan duymak istiyorum.

Bu yıl, Cumhuriyetimizin 102. yılını kutlayacağız. 29 Ekim 2025 Çarşamba günü ülke genelinde dış ülke temsilciliklerimizde çeşitli törenler, resmi etkinlikler ve kutlamalar yapılacak.

Binlerce vatandaş, Türkiye’den birçok ilinden gelenler adeta ellerinde bayraklar, kalbinde coşkuyla Atasına Anıtkabir’e koşacak.

81 İlde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama etkinlikleri ve fener alayları, yürüyüşler düzenlenecek.

İller, Cumhuriyete kutlamalarına katılanların kalabalığı, coşkusuyla adeta birbiriyle yarışacak.

Yine hep birlikte bu yılda, “Bu ne güzel, görülmeye, yaşanmaya değer manzara “diyeceğiz. 7'den 70’e çocuk, genç, yaşlı Türk bayraklarını, Atatürk resimlerini eline alan herkes meydanlara, cadde sokaklara akın edecek.

Türkiye’nin meydanları 10. yıl marşıyla, ''Mustafa Kemal'in askerleriyiz'', ''Tam bağımsız Türkiye'', "Türkiye laiktir laik kalacak" sloganlarıyla inleyecek.

Yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK, 29 Ekim 1923 günü ülkemizin yönetim şeklinin Cumhuriyet olduğunu ilan etmiş, bu anlamlı kutlu günü de aynı zamanda tüm ulusumuza Cumhuriyet bayramı olarak armağan etmişti.

Kurulduğu yıldan bugüne dek Cumhuriyetimiz pek çok güçlüklere rağmen, tüm kurum ve kuruluşları, Türk Milleti ile özleşen Atatürk İlke ve Devrimleriyle yenilenerek, yeni çağdaş bir yapıya kavuşmuştur. Bu çağdaş yapılanmada, Cumhuriyetimizin en önemli temel felsefesi “EGEMENLİK KAYITSIZ ve ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.” İlkesidir.

Bu temel ilkeden önce Osmanlı İmparatorluğu zamanında, dış ülkelere verilen kapitülasyonlar ile başta ekonomik bağımsızlığımız elimizden alınmıştı. 17-18. yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu tarafından Venedik ve Cenevizlilere verilen ilk kapitülasyonlar, 1740 yılında I. Mahmut ve XV. Louis arasında yapılan bir anlaşmayla sürekliliği olan devletlerarası bir ticaret sözleşmesine haline dönüştü. Bu evre sırasında Osmanlı hâlâ kendine yeterli bir ekonomik birimdi. Bu evre, "Eşitsiz mübadele" ile başladı.

19. yüzyıldaki sanayi devrimi ise her şeyi değiştirdi. Osmanlı ve Avrupa arasında artık bir nitelik farkı doğmuştu. Osmanlı topraklarını Avrupa'ya tek bir pazar olarak açan 1838 “Ticaret Anlaşması” yalnızca bir ticaret değil aynı zamanda ileri düzeyde bir kapitülasyon anlaşmasıydı. İhracat yasağı ve devlet tekelleri kaldırıldı. Yabancı tüccarlar yerli tüccarlarla aynı haklara sahip oldu. Bundan sonra Osmanlı artık mamul mal üretemedi, kumaş yerine iplik, iplik yerine ham pamuk ya da yün, hatta pamuk kozası satar hale geldi. Yabancıların ayrıcalıkları zamanla gayrimüslim Osmanlılara da tanındı.

Osmanlının borçlanmaya başlaması kapitülasyonlarla birleşince, Osmanlı kendisini önce Düyun-u Umumiye ’ye teslim etmiş, ardından yabancı şirketlere çok büyük imtiyazlar vermiş (Demiryollarının işletilmesi gibi, Posta İdaresinin İtalyanlara verilmesi... Gibi.) ve sonunda Sevr Antlaşması'nın Osmanlının tüm maliyesini elinde tutacak olan bir Maliye Komisyonu kurulmasını öngören 232. Maddesini kayıtsız şartsız kabul edildi.

Kapitülasyonları kaldırma sözü Kurtuluş Savaşından önce 1856'da alındı. Ancak, Osmanlıya batılı devletler tarafından verilen bu söz hiçbir zaman yerine getirilmedi. İttihat ve

Terakki'nin 1911 yılında kaldırdığı kapitülasyonlar Sevr Anlaşması ile daha da güçlü bir şekilde Osmanlı'nın sırtına bindirildi.

Ülkemizin ekonomik girdi ve kaynaklarının sömürülme aracı olarak kullanılan Kapitülasyonlar Kurtuluş Savaşı sırasında, Sovyetler Birliği ile yapılan 28 Mart 1921 Anlaşmasının 7. Maddesiyle "Geçersiz ve kaldırılmış" sayıldı. Kapitülasyonların gerçek anlamda kaldırılması ise Lozan Anlaşmasıyla oldu.

İşte! Sevgili okurlarım! Geleceğimiz emanet edeceğimiz, Sevgili Gençler! ATATÜRK böyle bir dönemde tarih sahnesine çıktı.

Osmanlı İmparatorluğunda, devleti yönetenlerden, Mart 1919’da Sadrazamlığa getirilen Damat Ferit Paşa, direniş göstermek yerine, teslimiyeti kabul etmek istemişti. İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Richard Webb, anılarında “Damat Ferit Paşa’nın Sadarete gelince kendisini ziyaret ederek, “Kendisinin ve Padişah Efendisinin ümitlerinin Allah’tan sonra İngiltere’de toplandığını ve bu mesajın İngiliz Hükümetine iletilmesini istediğini ” Yazmıştır.” (Tıpkı bugün izlenen politikalar ile Türkiye’nin geleceğinin AB’NE girmesiyle, ABD’NİN menfaatleri doğrultusunda hareket etmesiyle daha iyi olacağını düşünenler gibi…) o dönemde İngiliz himayesini mi, (Mandalık yönetimi) ABD himayesini mi kabul edelim diye tartışır iken,

Türk Milletinin bağrından bir önder çıktı;

Bu öğle bir kurucu önderdi ki; Tüm imkânsızlıkları, Türk halkından aldığı destek ile Türk Milletinin lehine çevirmeyi bildi. Hiçbir ülkeye baş eğmedi. Ülke saffında mücadele veren Kuva-yi Milliye birliklerini bir çatı altında toplayarak tekrar düzenli orduyu oluşturdu. Birçok cephede Milli Kurtuluş Savaşı Mücadelesi verdi. Düşman kuvvetlerini yurdumuzdan attıktan sonra, Türk Milletinin yapısına en uygun devlet yönetim şekli CUMHURİYETİ kurdu. Osmanlı devleti zamanında yabancılara verilen, tersane, postane, demiryolları, bankalar… Gibi kurumları Tek tek yeniden satın alarak, ülke ekonomisine kazandırdı. İktisat kongreleri ile Milli Ekonomi politikaları oluşturdu. Ülke genelinde birçok yatırımlar öz sermaye ile yapıldı. Özelleştirmedi, satmadı, sattırmadı, pazarlamadı. Osmanlı zamanında satılan Milli değerlerimizi hep geri aldı. Başta siz Gençlere 29 Ekim 1923 ‘te CUMHURİYET bayramını armağan etmekle kalmadı, daha sonra izlediği politikalar ile ilke ve İnkılâpları, Devrimleriyle bu Milletin yeniden ayakları üzerinde hiçbir yere bağımlı kalmadan da var olabileceğini kanıtladı. Teslimiyetçi olmayan milli politikalar izledi.

Milli Değerleri yeniden kazanılmış, kurum ve kuruluşları yabancı sermayeden tamamen arındırılmış, Milli Ekonomisi yeniden güçlendirilmiş, bölgesinde ve dünyada yeniden saygınlığı, etkisi güçlülüğü artmış bir TÜRKİYE bıraktı.

Şimdi ise günümüz Türkiye’sinde ;

Özellikle son yıllarda izlenen yanlış politikalar ile bizden sonra ülke yönetimini devralacak, geleceğimizi Cumhuriyetimizi emanet edeceğimiz gençlere bizler ne bırakıyoruz;

Ülkemizi ilgilendiren siyasal, ekonomik, iç ve dış her türlü kararların sadece Türk Ulusunca değil, tamamen dışarıdan baskıcı yönetimlerin hüküm sürdüğü, dışarıdan bağlayıcı kararların alındığı bir TÜRKİYE, dış –iç borcun sürekli arttığı, doğacak çocukların bile borç yükümlülüğünde olduğu bir TÜRKİYE, özelleştirme ile milli servet konumunda olan kurum ve kuruluşların sırayla, değerin çok altında bir ücretle satıldığı, ekonominin her alanında yabancı sermayenin etkin olduğu bir TÜRKİYE, yatırım alanlarının sürekli daraldığı, küçük orta ölçekli işletmelerin yok sayıldığı, işsizlik oranının devamlı arttığı, istihdam olanaklarının düşüş gösterdiği bir TÜRKİYE, kurumlar arası gerginliklerin devamlı artırıldığı, Cumhuriyetin temel ilkeleri ile, Atatürk ilke ve İnkılaplarının, çeşitli vesileler ile devamlı delinmeye çalışıldığı bir TÜRKİYE, ülke bütünlüğü için her zaman tehdit unsuru olan terör ve irtica hareketlerinin bir türlü etkin kararlar alınarak önlenemediği bir TÜRKİYE, Anayasal değişikliğin siyasi, akademisyen, sivil toplum örgütleri, halk ile uzlaşma sağlanmadan hazırlanabildiği bir

TÜRKİYE, Türk ulusu adına mücadele veren Atatürk’ün Türk ulusunu birleştirici ünlü vecibe sözünün “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! “ bile tartışmaya açıldığı bir TÜRKİYE, bırakıyoruz.

Tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen, Cumhur (Halk ) Cumhuriyet Bayramını dün olduğu gibi bugünde sahiplenecek.

İŞTE! CUMHURİYET…

İŞTE! ATANIN MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİ…

İŞTE! TÜRKİYE…

İŞTE! MİLYONLARCA CUMHURİYET ve ATATÜRK SEVDALISI…

İŞTE! ANTALYA…

İŞTE ! CUMHURİYETÇİ, ATATÜRKÇÜ LAİK TÜRK MİLLETİ ATATÜRK SEVDALILARI…

Var mı? Yaşadığımız Dünya da böyle bir MİLLET…

Yok! Çünkü; Bu eşi benzeri olmayan bir Millet,

Bu , ANLI ŞANLI KUDRETLİ TÜRK MİLLETİ…

Geçmişte; Milli Bayramlarımızın içini boşaltma girişimlerini, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Yürüyüşlerini engelleme, yasaklama girişimlerini gördük. Millî Bayramların içini boşaltma girişimleri tutmadı.

Bugüne kadar tüm yaşanan olumsuzluklarda; Her şeye rağmen, Türk Milleti Cumhuriyete, Milli bayramına, Bayrağına, Atatürk’üne olan bağlılığını köreltilemedi, azaltılamadı, bilakis büyük bir sevda ile milli değerlere sarılan Cumhur ( Halk) Bayrağını alıp, meydanlara, cadde sokaklara koştu.

Cumhuriyet, Atatürk, Laiklik düşmanı zihniyet, Cumhuriyetini, Atasını sahiplenen Cumhuru oluşturan kitlelerle baş edilemeyeceğini bir kez daha anladı.

Daha dün gibi 102 yıl önce CUMHURİYETİN ilanında yaşananlar…

Gözümüzün önünde o günü bir kez daha canlandırırsak…

Tarih 29 Ekim 1923…

Atatürk TBMM’İ kürsüsünde Milletvekillerine Cumhuriyeti anlatıyor…

Devletin yeni yönetim şekli CUMHURİYET TBMM’DE kabul ediliyor…

“YAŞASIN CUMHURİYET “sesleriyle meclis inliyor…

Ve o günü… Yüce Önde Atatürk; TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN KURULUŞ BAYRAMI olarak ilan ediyor… Türk Milletinin her yıl coşkuyla en büyük bayram olarak kutlanması için…

NİCE 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMLARINI KUTLAMAK DİLEĞİYLE…

BİRKEZ DAHA 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN…

Sağlıcakla!

Cumhuriyet Bayramı’na sahip çıkarak kalın!

ANTALYA’DA 2 TRAFİK MAGANDASINA GEREĞİ YAPILDI

“Gelecek Sizinle Gülecek” Projesi Kapsamında Bilgilendirme Çalışmalarımız Aralıksız devam ediyor

Ankara’da 10 Kasım nedeniyle bazı yollar trafiğe kapatılacak

Uyurken bacağını banka sıkıştırdı, itfaiye kurtardı

Antalya’da babasını öldüren oğula indirimsiz müebbet

“Ayakta kalmak için mücadele: Kelepçeli çadırda yaşam savaşı”

Plakasını bandanayla gizledi, 43 bin TL ceza yedi!

Demre’de hortum felaketi: Kapalı tarım alanlarında seralar zarar gördü

Bakiye yetersizliği dolandırıcılıktan kurtardı!

Elektrikli tuzak kurdu, “deli” numarası tutmadı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 12 9 1 2 19 29
2.FENERBAHÇE A.Ş. 12 8 0 4 15 28
3.TRABZONSPOR A.Ş. 12 7 1 4 10 25
4.SAMSUNSPOR A.Ş. 12 6 1 5 7 23
5.GÖZTEPE A.Ş. 12 6 2 4 9 22
6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 12 6 4 2 5 20
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 12 5 3 4 -3 19
8.CORENDON ALANYASPOR 12 3 3 6 0 15
9.TÜMOSAN KONYASPOR 12 4 6 2 -2 14
10.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 12 3 4 5 -2 14
11.KOCAELİSPOR 12 4 6 2 -4 14
12.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 12 3 5 4 2 13
13.HESAP.COM ANTALYASPOR 12 4 7 1 -10 13
14.GENÇLERBİRLİĞİ 12 3 7 2 -5 11
15.KASIMPAŞA A.Ş. 12 2 6 4 -6 10
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 12 1 5 6 -15 9
17.İKAS EYÜPSPOR 12 2 8 2 -9 8
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 12 2 9 1 -11 7