Her insanın hedefi mutlu olmaktır.
Dolaylı yollardan da mutluluğu isteriz. Bir aile kurmak isteriz, çünkü bunun bizi mutlu edeceğine inanırız. Ya da güzel bir iş sahibi olmayı isteriz.
Peki, tüm bu hedefleri size versek, yine de mutlu olur musunuz?
Mutluluk; başarılarınıza, hedeflerinize ya da eylemlerinize bakmaksızın tamamen kafamızda biter. Ve ne yazık ki mutlu olduğumuzu, mutsuzluğa düşünceye kadar fark etmeyiz.
Peki, neden nostalji hissi bizi mutlu hissettirir? Çünkü o zamanlar bir daha yaşanmayacaktır. O zamanları kaybetmişizdir. Belki yaşarken bu zamanlarda o kadar da mutlu değildik ama geriye baktığımızda, o anıları yeniden yaşayabilmek için ömrümüzden yıllar vermek isteriz.
Hayatımızdaki en önemli hedefleri başarsak bile tatmin olmayacağız. Hep eksik hissedip yeni hedefler belirleyeceğiz. Bu sebeple hedefe değil, hedefimize giderken patikamızdaki çiçeklere bakıp mutlu olmalıyız.
Unutmayalım ki, en çok da acıları değil, mutlu olduğumuz zamanları hatırlarken acı çekeriz.
Sonsuz mutluluğu bu dünyada bulamayacağımızı bilmemiz gerekir. Kur’an’da mutluluk sadece bir yerde geçer ve orada der ki:
“Mutluluk, sadece dünyanın değil, sonsuz ahiret güzelliklerine kavuşmaktır.”
