10640,86%0,61
42,23% 0,03
48,97% 0,09
5696,50% 1,62
9299,55% -0,01
Antalya'da pazarcı esnafının yakından takip ettiği bir konu, son günlerde yeniden gündeme oturdu.
Yaklaşık beş-altı ay önce Antalya Pazarcılar Odası Başkanı Metin Bucak ile Büyükşehir Belediyesi arasında önemli bir protokol imzalandı. Söz konusu protokol, Altıntaş Mahallesi’nde kurulan pazar yerinin üstünün kapatılmasını kapsıyor. Kulağa gayet olumlu gelen bu adım, ne yazık ki uygulama sürecinde birçok soru işaretini de beraberinde getirdi. (Bu arada esnaf odaları ile ilgili köşe yazılarımdan sonra hemen hemen her odayla ilgili bilgi yağmaya başladı.)
İddialara göre; bu süreç esnafın büyük çoğunluğuna duyurulmadan, kapalı devre bir yöntemle yürütüldü. Pazarda yer almak isteyenlerden belirli tutarlarda paralar toplandığı, bazı kriterler belirlendiği konuşuluyor. Ancak bu kriterlerin ne olduğu, kimlerin bu şartları sağladığı ya da ne kadar para toplandığı henüz kamuoyuyla paylaşılmış değil.
Peki, bu süreç nasıl işliyor?
Toplanan paralar ne kadar? Hangi esnaftan, hangi gerekçeyle ödeme alındı? Bu ödemeler Pazarcılar Odası’nın resmi muhasebe kayıtlarında var mı? Altıntaş Pazar Yerinin kapatılması için şimdiye kadar ne kadar bütçe harcandı? İnşaat başladı mı, başlayacaksa ne zaman?
Bu sorulara açık ve net bir yanıt alınabilmiş değil. İşin ilginci, pazarcı esnafının önemli bir kısmı bu projeden haberdar bile değil. Oysa böyle bir çalışma tüm üyeleri doğrudan ilgilendiriyor. Hal böyle olunca da esnaf arasında tedirginlik, kafa karışıklığı ve huzursuzluk artıyor.
Geçtiğimiz günlerde bir esnafın şu sözleri oldukça dikkat çekiciydi:
“Organize İşler filminde arabayı soruyorlardı ya, biz de artık pazarı soruyoruz: Pazar nerede, para nerede?”
Bu söz, esnafın yaşadığı belirsizliğin ve bilgi eksikliğinin net bir ifadesidir. Kimseyi itham etmek ya da suçlamak derdinde değiliz. Ancak kamu yararı gözetilerek atılan bu tür adımların tüm paydaşlara açık, net ve şeffaf şekilde anlatılması gerekmez mi?
Bu süreç, Pazarcılar Odası’nın tüm üyelerini kapsıyor. O halde bilgi de, karar da, uygulama da ortak olmalı. “Bilen biliyor, bilmeyen kendi başının çaresine baksın” yaklaşımı ne vicdana ne de yönetişim anlayışına sığar.
Sayın Metin Bucak’ın en kısa zamanda konuyla ilgili kamuoyunu bilgilendireceğini umut ediyoruz. Çünkü burada söz konusu olan sadece bir pazarın üzerinin kapatılması değil, bir topluluğun güveni ve geleceği…
Son zamanlarda esnaf odalarıyla ilgili yazılarımıza gelen yoğun ihbarlar ve bilgilendirmeler gösteriyor ki, sahada ciddi bir rahatsızlık var. Bizler bu rahatsızlığı duyurmak, halkın ve esnafın sesi olmak için buradayız.
Sorular basit, cevaplar da öyle olmalı:
Pazar nerede? Para nerede? Şeffaflık nerede?