Geçtiğimiz pazartesi günü bu köşeden, “Antalya’da adam yerine konmak” başlığı altında bir yazı yazmıştım.
Okumayan olmuştur isterseniz küçük bir hatırlatma yapayım.
“Antalya’da adam yerine konmak!…
Antalya’nın EKDAĞ şirketinin işlettiği mekanlara gittim de yazmak aklıma geldi.
Ramazan Bayramını fırsat bilip soluğu her zamanki gibi Ege tarafında aldım.
Bodrum’un en seçkin yerlerinde Belediye işletmeleri var. Bizim Antalya’daki EKDAĞ işletmesi gibi diye biliriz. Bodrum Kalesi’nin dibinde de “Trafo” isimli bir kafe var. Gezmekten yorulduk bir çay içimlik oturup nefes almaya karar verdik.
Birer de çay söyleyerek.
Fiyat listelerini merak ettim masadaki menüye baktım. Çay 25 TL yazıyordu. Oturduğun yerin önü deniz ve sağlı sollu işletmeler. Sağ tarafa bakarsan lüks tekneler, sol tarafın Antalya’nın Kaleiçi gibi sıra sıra tarihi mekanlar.
Çaylarımızı içtik dinlenmemizi yaptık gezmeye devam nedeniyle kasaya gidip çay parasını ödeyeceğim.
Kuzey yeğen cep telefonunu çıkarttı, “Bu barkotu okut dayı” dedi.
Okuttum kasiyer, “25 TL” dedi. “Bir değil 2 çay ücreti ödeyeceğim” dedim, “Evet 2 çay 25 TL” demez mi?
Kuzey yeğen, “Dayı Belediye’nin Bodrum uygulamasıyla biz Bodrumlulara bu tür işletmelerde her şey yüzde 50 indirimli” demez mi diye uzayıp giden yazıydı.
Ben, gidiyor, görüyor, yaşıyorum, hepsini ister kafama olsun ister bloknota tek tek not alıp gelip Antalya’ya bir bir yazıyorum.
İsteyen alınması gerekenleri alıp Antalyalılara hizmet adına benzer tür çalışmalar yapar.,
İstemeyen “Başkasında varsa bize ne” mantığı güder yan gelip yatar.
Var mı bundan ötesi?
Dün Osman Elmalılıoğlu WhatsApp’tan yazdı.
Belli ki yazımı okumuş ve konu ile ilgili kafasında çağrışım yapmış ki bana yazmış. Noktasına virgülüne dokunmuyorum.
“Aga ben bu aralar Kuşadası’na takılıyorum. Burada Aydın Büyükşehir belediyenin çalıştırdığı ege et var. İkameti Kuşadası’nda olan emeklilere %20 indirimli et süt ve süt ürünleri veriyor. Zaten 400 TL’ye verdiği dana kıymasına birde %20 indirim sağlıyor ve ayda 4 kilo et böyle et alma hakkı var (Aydın’ın her ilçesinde var) ayriyeten ikametgahı Kuşadası’nda olanlara Kuşadası belediyesi ada kart vermiş. Belediyenin çalıştırdığı kafelerde %20 indirim yapıyor. Ada market var oradan da aldığın zeytin, zeytinyağı vs malzemelerde de aynı indirim var. Adamların seçmene saygısı var.”
Ben Bodrum’da gördüklerimi örnek sosyal belediyecilikten bahsedip Antalya’nın Belediyecilerinin kulaklarına kar suyu akıtmaya kalktım. Ne yazık ki bizim yan gelip yatma uzmanı belediyecilerimizin zerre kadar umurlarında değil ama yedi göbek Antalyalı, eski Sedat Fatura’nın veliahttı Osman Elmalılıoğlu Kuşadası’nda halka hizmeti görmüş. Benim de yazıyı hatırlamış ve yazmış.
Ne ve nasıl bir hizmet olduğunu yukarıda Osman’ın yazdıklarını defalarca okuyun.
Okuyun ki sizlerin oy verip seçtiği Antalya’nın belediyecileriyle başka şehirde aynı görevi yapanlar arasındaki farkı lütfen siz ortaya koyun.
Biz söyledik mi, “Siyaset yapıyor” lekesini anında yapıştıranlardan tutun da, sırf tuttukları parti aynı diye toz kondurmayanlara kadar size sesleniyorum size.
Başka Antalya yok.
Ve biz bu yaşadığımız şehirde tıpkı benim bizzat gidip, görüp yaşadığım Bodrum ile, öz be öz Antalyalı birisinin Aydın ve Kuşadası belediyelerinin kendilerini seçip o mevkiye getiren yetkilileri de vatandaşlarına böyle hizmet götürüyorlar.
Yani seçmenlerine dolayısıyla seçildikleri yerlerdeki vatandaşları insan yerine koyuyorlar.
Var mı daha ötesi?
Bence yok.
Yok da bizdeki belediyecilik de bana göre Antalya’dan başka yerlerde hiç yok.
Ve Osman dipnotta şöyle demiş: Agacım şansımıza tüküreyim.
Oysa Antalyalılar olarak kendi kaderimizi kendimiz çizdik.